Kim tarafından?
Pinksugar tarafından. Beni sevindiridiği için çokk teşekkür ederim. Bu yeni mimde pinksugar bu soruların cevabını bizimle paylaşsın istedim.
1. 1 günlüğüne görünmezlik özelliğin olsaydı ne yapardın?
2. Yeniden dünyaya gelsen neleri yapardın veya yapmazdın?
3. Ölümsüzlük iksirini bulsan içer miydin? Neden?
Ben de cavplayacağım ama pinksugardan sonra :)
Bu scrubı bugüne dek yorumlamadığım için beni affedin :p Ama bu scrub var ya sevdiğim scrublar listesinden kesinlikle. Bendeki seyahat boyu bu scrubı toplamda kullandığım günleri düşünüyorum da tam boyunu alsaydım ömür boyu giderdi heralde. Bu minik kutu içindeki scrub çok bereketli ve sadece 9 TL yani seyahat öncesi çok alınası. Özellikle cildi kuru olanlara çekinmeden önereceğim bir scrub çünkü cildi hiç zedelemeden yumuşacık yapıyor, ölü deriyi alıyor. Bu scrub her cilt içiin uygun aslına bakarsanız ama yumuşak scrub sevmiyorsanız size göre olmayabilir. Klasik bir scub özelliklerinin yanında kuru ciltli kişilerin rahatlıkla kullanabileceği kadar yumuşak kıvamlı olması açısından avantajlı. Diğer tüm scrublar gibi uzun vadede cildi daha parlak yapıyor üstelik bu minik kutudaki ürün de 1 ay kullanmayla sadece 10da 1'i bitti sadece. Üstelik son 4 yılda bu ürünün formülü daha yumuşak yapıldı ve irritasyona sebebiyet vermiyor. İçeriğindeki zeytinyağı cildin nem dengesini bulmasına yardım ediyor. Bu arada yeşil kil ile de cildi tertemiz yapıyor.
Bronzer'ın sev ya da nefret et gibi bir kaderi olmuştur. Bronzer kullanmayı sevenler vardır bir de nerdeyse tiksinenler vardır. Ben 2 yıl öncesinde tiksinenler grubundayken, son 2 yıldır bronzera bayılanlar klubündeyim. İsmi lazım değil kozmetikçi çalışanı bayanlar bronzerı pudra veya fondöten gibi kullanmaya çalıştıklarından ten tonlarıyla yaklaşık 5 ton oluşturduklarından yıllarca bronzerdan tiksinmiş; önyargılı davranmıştım. 2 yıl önce bronzer fobimi yenmek suretiyle bi yerde denemiş ve bayılmıştım. Bronzer doğru kullanılınca gerçekten insana çok sağlıklı bir görüntü veriyor. Bugüne kadar denemediyseniz en kısa zamanda deneyin.
Arkadaşlar bazılarınızın bildiği gibi bugün Ankara'dan taşınıyorum. İçim buruk ve gözlerim nemli, evin bir kısmını şimdi bi kısmını da mayısta taşıyacağım. Kalemimden dökülen bir kaç satırı paylaşmak istedim. Bugünlük ürünlerle ilgili bi şey yazamadım.
Dipnot: Arkadaşlar elimizden geldiğince birbirimize nicknamelerimizle hitap edelim,
Şimdilik hoşçakalın,
Kendinize iyi bakın.
Ankara Sen Bende Böylesin İşte Beyazsın, Siyahsın, Aslında Kırmızısın
Hani hava limanları hep hüzün ve coşkuyu barındırır
Ya ayrılık vardır ya kavuşma. Ya hüzün vardır ya sevinç.
Ya üzgündür insanlar, gözlerde belki 1-2 damla gözyaşı görürsün
Ya da sevinçten ağlamaklıdır bazıları,
sen de o sevinci paylaşırsın.
İşte Ankara ben de seninle aynı böyle yaşadım.
Seni çok sevidiğim zamanlar da oldu, çok kızdığım zamanlar da
Ağlayarak geldim sana,
Senle yaşamak istemiyordum
Sana hiç alışamam, sevemem sanıyordum
şimdi gitmem lazım,
Gidemiyorum,
Ağlıyorum.
Ayrıldığımızda özledim seni, seninle birlikte yaşarken kızdım sana.
Aslında hep sevdim seni ama ilk kez söylüyorum seni sevdiğimi.
Belki gri sabahlarını gördüğümde sana kızdım,
ODTÜ'nü hiç sevmedim en başta uzaklaştım,
Soğuk buralar yaşayamam dedim huysuzluk yaptım,
Doğalgaz zamlarına isyan ettim,
Allahım bir yerden bir yere gitmek ne zordu öyle çok zorlandım
Dolmuş, taksi, otobüs şoförlerine hiç alışamadım en başta,
sonra onlarla yolculuk komik bile geldi bana
En komiği de kaç kez yanlış otobüse bindim. İnanmazsın bir kere uyuyakaldım otobüslerinden birinde gözlerimi açtığımda pursaklardaydım,
ıssız gecelerinde yalnız yürüyemedim gecelerinden de korktum yani, bir de dedikodular vardı
senin için sana gelmeden herkes ağız birliği etmişçesine aynı sözleri söylediler
Deniz yok dediler senin için,
Resmi dediler
Çok soğuk sevmisizmişsin,
Zormuş yaşamak senle
Hepsi hikayeymiş Ankara!
sen benim kalbimde çok özelsin, güzelsin,
en güzel günlerimin de en kötü günlerimin de ortağısın
Özelsin işte
Aslında ben seni, sana kızarken bile sevmişim...
Vakit çok yakın ayrılmaya çeyrek var,
sana nasıl hoşçakal derim
İnsan sevdiğinden kolay ayrılamaz ki
Şimdi ben sana hoşçakal diyemem,
Kendine iyi bak Ankara,
Görüşmek üzere
Sevgiyle kal
SaR
Kızlar kayınvalidem (müstakbel) için EDMden sipariş vermiştim 8 günde geldi ben de sizlerle bu fotoğrafları paylaşmak istedim. Özellikle esmer kızların kendilerin uygun bir ton bulacağını düşünüyorum. Resimleri alt alta verdim.
Resimlerden önce bir kaç küçük bilgi vereyim. Bu fondötenleri her gün kullandığınızda yaklaşık 5-6 ay kullanabiliyorsunuz. Altına veya üstüne kapatıcı kullanıyorsanız (şiddetle tavsiye ederim) hem daha tek ton bir görüntü elde edersiniz hem de daha uzun süre kullanabilirsiniz, tabi ki gün içinde kalıcılığı da artmış olur. Siparişi nasıl verebilirim sorusunun cevabı için buraya tıklayın.
Öhöm, öhö, öhööö (konu ciddi olduğundan böyle bir giriş yaptım :D ) Zira konumuz nemlendiriciler...
Öncelikle benim en sevdiğim markalardan olan Rachel Perry'nin nemlendircisi ile ilgili biraz gevezelik etmek isterim.
Rachel Perry ürünlerin mucidi ve şirketin başı olarak 16 yaşından itibaren bu işin başında bulunmakta. İşe Coty kozmetik ile başlamış ve daha sonra kendi markasını oluşturmuş. Hatta doğal cilt bakımının öncülerinden biri olarak gösteriliyor. Prensiplerinden en önemlisi cilt bakımını ve kozmetiğini olabildiğince doğallaştırmak.
Güneşin yüzünü gösterdiği bu günlerde güneşe karşı aldığımız önlemleri artırma zamanı. Bu konuda shiseido en güvendiğim marka. Son 2 yıldır aynı pudrayı kullanıyorum 3 kez bitirdim aynı üründen (aramızda kalsın ben bile inanamıyorum) ve Shiseido ürettiği sürece de almaya devam edeceğim. Güneş korumasını keşfedeli 1 yıl oldu halâ kullanıyorum ve o da üretildiği sürece çekmecelerimi süsleyecek.
Öncelikle Shiseido güneş korumasının ne kadar müthiş bir ürün olduğundan başlıcam, özetle en çok sevdiğim yanlarını saymam gerekirse
Hızlı emiliyor çünkü ultra hafif bir formülü var
SPF 55
Asla beyaz beyaz kalmıyor yüzde (mat olacağını garanti ediyorum gibi bişi)
Mükemmel bir makyaj bazı
Kullan kullan bitmiyor (benimkini annem kaptı :p başka sipariş verdim)
Sivilcenin S sini bile yapmıyor
Bi de ayıptır söylemesi; sevgilim yüzümün güzel koktuğunu söylüyor bunu sürünce (kokusu gerçekten çok güzel)
Özellikle sıcak bir yerde yaşıyorsanız ve yüksek korumaya ihtiyaç duyarsanız şiddetle önerebileceğim tek üründür. Shiseido kullanmadan önce La Roche Posay kullanıyordum (ki LRP anthelios da çok güzel bir üründür) ama benim cildime Shiseidonun daha iyi uyum sağladığını düşünüyorum. Ama LRP nin de hakkını vermeliyim.
Bu güneş korumanın ekürisi olan fondöteni ise yaz aylarındaki kalbimin fatihi. Zaten fotoğraftan da göreceğiniz üzere sürekli bitiriyorum. Islak veya kuru kullanılabiliyor. İçindeki süngeri bile harika, yoğun kapatıcılık istersem kuru, hafif istersem ıslatıyorum süngeri, veyaz daha da hafif bir uygulama istersem fırçayla hafifçe dokunuyorum yüzüme. Ne olursa olsun sonuç dudak ısırtan türden. Pürüzsüz, hafiflikten uçan bir cilt ve sağlam bir güneş koruması (SPF 34). Bu ürün kaç para isterse olsun alacak olduklarımdan. Bugün Tekin Acar ve Sevile sordum buu üründen ellerinden kalmamıştı ancak Douglas'ta buldum nakit ödemede fiyatı 69 TL'ye geliyor. Normalde refillerinin satılması lazım ama son 1 yıldır piyasada refill bulamıyorum. Ebaydekiler de pahalıya geliyor.
Özetle, eğer deneme fırsatınız varsa kaçırmayın. Shiseido'nun kalitesi müthiş zaten, inanmayan denesin kuzum. Bu japonlar işini bilyo valla
Resimde görülen rengi SP 20
